Uygulanan tedaviler
Elektrofizyolojik çalışma
Ablasyon
Kalp pili
Ritim
Senkop (Bayılma)
Kalıtımsal ritim bozuklukları
Ani kardiyak Ölüm
Renal denervasyon (Hipertansiyon ablasyonu)
Sık sorulan sorular
Ablasyon işleminin başarısını ne belirler?
İşlem başarısı için bu alanda özel eğitim almış deneyimli bir ekip ve yüksek teknolojik alt yapı gereklidir. Dokuz Eylül Üniversitesi Aritimi Merkezi, Avrupa Ritim Birliği Diplomasına sahip profesyonel ekip öncülüğünde hizmet vermektedir.
Kalbin Elektrik Sistemi Nedir?
Bir pompa gibi çalışan kalbimizin sürekli ve düzenli çalışmasını sağlayan bir elektrik sistemi vardır. Sağ kulakçıkta yer alan ana merkezden (sinüs düğümü) çıkan uyarılar, kalp içerisinde yer alan özelleşmiş kas hücreleri ile tüm kalbe yayılır ve kalbin kasılması sağlanır. Sağlıklı bir kalpte bu elektriksel döngü bir ömür boyunca her kalp atışında tekrarlanır.
Yukarıda bahsettiğimiz özelleşmiş hücreler pompanın içindeki elektrik kabloları gibidir fakat gözle görülmezler. Bir kısmı elektriksel uyarıların oluşturulmasından, bir kısmı ise iletilmesinden sorumludur. Bu düzen içerisinde meydana gelen aksamalar, kalbin düzensiz çalışmasına, ritim bozukluklarına neden olur. Kalp ritim bozukluklarının birçok çeşidi olmakla beraber, hastaların anlayabileceği dilde kabaca iki gruba ayrılabilir:
Kardiyak Elektrofizyolojik Çalışma
Elektrofizyolojik çalışma girişimsel bir tanı yöntemidir ve kalbin elektriksel ileti sisteminin değerlendirilmesi için uygulanır. Kasıktan damarlar içerisine yerleştirilen ince kılıflar kullanılarak, radyasyon altında, kalp içerisine kateter adı verilen kablolar yerleştirilir ve ileti sistemi değerlendirilir. Kılıfların yerleştirileceği alan (genellikle kasık) bölgesel olarak uyuşturulur, genel anestezi genellikle uygulanmaz ve hastaların işlem süresince bilinçleri açıktır. Elektrofizyolojik çalışma sırasında kalbin içinden elektriksel uyarılar verilir, hastaların ritim bozuklukları oluşturulmaya çalışılır. Hastalar bu sırada çarpıntı hissedebilirler. Bazı ritim bozuklukları oluşturulduktan sonra düzeltmek için nadiren dışardan elektrik şoku vermek gerekebilir. Şok verme işleminden önce hastalar uyutulur, ağrı duyulmaz. Tanısal amaçlı bu işlem 30 dakika kadar sürer. Ritim bozukluğunun tanısı kesin olarak konur, kaynaklandığı kısa devrelerin veya odakların yeri net bir şekilde belirlenir.
Ablasyon Tedavisi
Ablasyon, ritim bozukluğunun kaynaklandığı bölgelerin ısıtılarak ya da dondurarak ortadan kaldırılması yönetimidir. Hangi yöntemin kullanacağı ritim bozukluğunun türü ve yerine göre belirlenir. Çoğu aritiminin nedeni yapısal bozukluklardır ve maalesef ilaç tedavisi bunları ortadan kaldırmaz. Çarpıntı ataklarını baskılamak için sürekli ilaç kullanmak gerekebilir. Ablasyon ise kalıcı bir tedavi yöntemidir ve birçok ritim bozukluğunda %95 başarı sağlanır. Ablasyon işlemi ardından hasta çarpıntı ataklarından tamamen kurtulabilir ve ilaç kullanmasına gerek kalmaz. İşlem hastalığın türüne göre 1-4 saat arasında sürebilir.
Elektrofizyolojik Çalışma ve Ablasyonun riskleri nelerdir?
Kalp ile ilgili her uygulamada olduğu gibi bu işlemlerin de riski vardır. Bu olasılık ritim bozukluğunun türüne göre değişmekle birlikte genel olarak çok düşüktür. Ölüm olasılığı oldukça azdır. Nadiren ablasyon işlemi sırasında kalbin kendi ileti sistemi zarar görebilir ve kalıcı kalp pili takılması gerekebilir. Hastaların %2-3’ünde damar giriş yerlerinde kanamalar, şişlikler ve ağrı olabilir. Bu durumlar genellikle önemli sorun oluşturmazlar ve kendiliğinden düzelirler. Bu riskleri değerlendirirken elektrofizyolojik çalışma ile elde edilen verilerin başka bir tanı yöntemi ile sağlanamadığını, ablasyonun kalıcı bir tedavi yöntemi olduğunu akılda tutmak gerekir.
Elektrofizyolojik Çalışma ve Ablasyondan sonra normal yaşantıma ne zaman dönebilirim?
Elektrofizyolojik çalışma ve Ablasyonun ardından çoğu insan bir gün hastanede kaldıktan sonra eve gider. Kateterin yerleştirildiği kasık bölgenizde birkaç gün boyunca biraz ağrı hissetmeniz normaldir. 10 gün ağırlık kaldırmak dışında normal hayatınıza dönebilirsiniz.
Wolff-Parkinson-White sendromu nedir?
Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu, hızlı kalp atışlarına neden olan ve baş dönmesi ya da bayılma nöbetleri geçiren bir durumdur. WPW sendromu olan kişilerde, kalpleri hızlı attığı atakları olabilir. Hızlı kalp atışı aniden gelebilir. Bazen hızlı bir kalp atışı kendi kendine normale döner. Diğer zamanlarda tedaviye ihtiyaç vardır. Nadiren de olsa ani ölüm riski taşıyabilir.
WPW sendromunda kalp atışı neden anormal?
– WPW sendromu olan kişilerde kalp atışı anormal olabilir, çünkü WPW sendromu olan kişiler kalpteki anormal bir ekstra yola sahiptir. Elektrik sinyali anormal fazladan yolu izlediğinde, kalp normalden daha hızlı bir hızda geçebilir.
WPW sendromu için bir test var mı?
– Evet. Doktorlar WPW sendromunu “elektrokardiyogram” (“EKG” olarak da adlandırılır) denilen bir test yaparak teşhis edebilirler. EKG, kalpteki elektriksel aktiviteyi ölçer. Bir kişinin anormal kalp ritmi veya oranı varsa gösterebilir.
WPW sendromu nasıl tedavi edilir?
– WPW sendromu farklı şekillerde tedavi edilir. Bazı tedaviler hızlı kalp atışı bölümlerini durdurabilir. Diğer tedaviler, gelecekte hızlı kalp atışlarının meydana gelmesini engelleyebilir.
Hangi tedaviler hızlı bir kalp atışını durdurabilir?
– Hızlı kalp atışını kontrol edebilen tedaviler şunları içerir: Öksürmek, ıkınmak, boyun tarafındaki ana artere basmak ve masaj yapmak çarpıntı ataklarını sonlandırabilir. İlaçlar veya “Kardiyoversiyon – şok tedavisi” adı verilen bir prosedür – kalbin tekrar normal olarak çalışmasına izin verir.
Hangi tedaviler gelecekteki hızlı kalp atımlarını önleyebilir?
– Hızlı kalp atışlarının gelecekteki bölümlerini önleyebilecek tedaviler şunlardır:
Brugada sendromu nedir? Nasıl teşhis edilir? Tedavisi nedir?
Brugada sendromu, nadir görülen, ancak bazen kalıtsal olarak yaşamı tehdit eden kalp ritmi bozukluğudur. Brugada sendromu olan insanlar, kalbin alt odalarında (ventriküller) başlayan hayatı tehdit edendüzensiz kalp ritimlerine sahip olma riski artar. Brugada sendromu tedavisi, ritm bozukluklarını tetikleyecek ilaçlardan kaçınmak, aşırı alkol ve yemekten uzak durmak ve ateşi azaltmak gibi koruyucu tedbirleri içerir. Gerektiğinde, şok cihazı (implante edilebilir kardiyoverter-defibrilatör) (ICD) adı verilen tıbbi bir cihaz içerebilir.
Brugada sendromu genellikle yetişkinlerde ve bazen de ergenlerde teşhis edilir. Brugada sendromunu teşhis etmek veya onaylamak için testler yapılır. Genetik kalp hastalığı olan Brugada sendromunda birinci derece yakınların taranması önemlidir. Bu testler:
İlaçlı veya ilaçsız elektrokardiyogram (EKG) : EKG, kalbinizdeki elektrik sinyallerini kaydeden hızlı ve ağrısız bir testtir. EKG sırasında sensörler (elektrotlar) göğsünüze ve bazen de uzuvlarınıza bağlanır. Test, doktorunuzun kalbinizin ritmi ve yapısı ile ilgili sorunları tespit etmesine yardımcı olabilir. Test sırasında kalp atımınız normalse, doktorunuz günlük aktiviteleriniz boyunca gündüz ve gece boyunca giyebileceğiniz taşınabilir bir holter EKG isteyebilir. Brugada sendromu belirtileriniz varsa, ancak ilk EKG’niz ve 24 saatlik Holter testiniz normalse, doktorunuz anormal bulguları açığa çıkaracak bir ilacı damar yoluyla vermek isteyebilir.
Ekokardiyogram. Bir ekokardiyogram, kalbinizin görüntülerini oluşturmak için ses dalgalarını kullanır. Bu test Brugada sendromunu kendi başına teşhis edemez, ancak doktorunuzun kalbinizle ilgili herhangi bir yapısal sorunu ortadan kaldırmasına yardımcı olabilir.
Elektrofizyoloji testi. EKG’niz Brugada sendromu belirtileri gösteriyorsa veya ani kalp durması gibi semptomlarınız varsa, doktorunuz kalbin anormal Brugada ritmine girmesinin ne kadar kolay olduğunu görmek için bir elektrofizyoloji testi önerebilir. Elektrofizyoloji testinde, bir kateter kasıklarınızdaki bir damardan kalbinize geçirilir. Elektrotlar, düzensiz kalp atışlarını haritalamak için kateterden kalbinizdeki farklı noktalara geçirilir. Risk değerlendirmesi yapılır.
Aşağıdakiler varsa yüksek risk altındasınız:
Herhangi bir semptomunuz yoksa, riskiniz muhtemelen düşük olduğu için herhangi bir özel tedaviye ihtiyacınız olmayabilir. Bununla birlikte, doktorunuz anormal kalp ritmi olasılığınızı azaltmak için aşağıdaki adımları önerecektir.
Ataklardan korunmak için ne yapmalıyım?
Ateşi agresif bir şekilde tedavi edin. Ateş, Brugada sendromu olan kişilerde anormal kalp atışlarının bilinen bir tetikleyicisidir, bu nedenle ateşin ilk belirtisinde ateş düşürücü ilaçlar kullanın.
Ritm bozukluklarını tetikleyebilecek ilaçlardan kaçınmak. Birçok ilaç, belirli kalp ilaçları ve antidepresanlar da dahil olmak üzere ritm bozukluğu riskini artırabilir.
Çok fazla alkol de riskinizi artırabilir.
Reçetesiz satın alınan ilaçlar ve takviyeler de dahil olmak üzere aldığınız ilaçlar hakkında daima doktorunuzu bilgilendirin.
Tedaviler
Kardiyak arrest veya endişe verici bayılma bölümünüz varsa, ana tedavi şok cihazlarıdır (implante edilebilir kardiyoverter-defibrilatör) (ICD). Pille çalışan bu küçük cihaz, kalp ritminizi sürekli izlemek için göğsünüze yerleştirilir ve anormal kalp atışlarını kontrol etmek için gerektiğinde elektrik şokları verir. ICD yerleştirme genellikle bir gece hastanede kalmayı gerektirir. ICD’ler ihtiyaç duyulmadıklarında gereksiz şoklara neden olabilir, bu nedenle faydaları ve riskleri doktorunuzla görüşmek önemlidir.
Şok cihazları hakkında daha fazla bilgi almak için Ritmus portalımızı ziyaret ediniz.
İlaç tedavisi. Bazen, potansiyel olarak tehlikeli bir kalp ritmini önlemek için kinidin gibi ilaçlar kullanılır.
Kateter ablasyonu ICD, Brugada sendromu semptomlarınızı etkili ve güvenli bir şekilde kontrol edemez ise, radyofrekans kateter ablasyonu adı verilen bir prosedür bir seçenek olabilir.
Ventriküler Taşikardi
Akut ritim bozukluğu olan ventriküler taşikardi hayatı tehtit edici ritim bozuklukları arasındadır. 7/24 hizmet sunan Dokuz Eylül Aritmi Merkezinde medikal veya kateter ablasyon ile ventriküler taşikardi hastalığı tedavi edilmektedir.
Atrial fibrillasyon (AF) nasıl tedavi edilir? İnmeye sebep olabilir mi?
Atriyal fibrilasyon tedavisi, ritim düzenleyici ilaçlar, kardiyoversiyon veya ablasyon yöntemleri ile yapılmaktadır. İlaçlar ritim bozukluğuna sebep olan hatalı elektrik sinyallerini sadece baskılayıcı bir tedavidir. AF ablasyonu, belirti ve semptomları azaltmak ve yaşam kalitesini iyileştirmek için kullanılır. İlaç veya diğer tedavilerle düzeltilemeyen kişiler için ablasyon önemli bir seçenektir. İlaçların yan etkileri riski olmadan sorunu düzeltmek istiyorsanız doktorunuz bu prosedürü ilaçları denemeden önce bile önerebilir. Radyofrekans kateter (yakarak) veya kriyobalon (dondurarak) ablasyon tedavide en sık kullanılan yöntemlerdir. Başarılı bir ablasyondan sonra bile doktorunuz takipte uzun dönem ritim holter veya olay kaydedici (event recorder) gibi kalp ritmi izleme cihazı taktırmanızı önerebilir. Kalp ritim problemleriniz devam ederse, kalıcı kalp pili önerebilir.
Atriyal fibrilasyonla ilgili en büyük endişe, kalbin üst odacıklarında kan pıhtıları geliştirme potansiyelidir. Kalpte oluşan bu kan pıhtıları diğer organlara dolaşarak kan akışının engellenmesine (iskemi) neden olabilir. Beyine pıhtı atması sonucu inme veya felce neden olabilir. Kan pıhtılarının neden olduğu inme veya diğer organlara zarar verme riskinizi azaltmak için doktorunuz kan inceltici bir ilaç (antikoagülan) yazabilir.
Atriyal fibrilasyonu önlemek ve kalp hastalığı riskinizi azaltmak için kalp-sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamak önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı şunları içerebilir: Kalp dostu bir diyet ile beslenmek, fiziksel aktivitenizi artırmak, sigara içmekten kaçınmak, sağlıklı kiloyu korumak, kafein ve alkolü sınırlamak veya bunlardan kaçınmak, yoğun stres ve öfke kalp ritmi sorunlarına neden olabileceğinden stresi azaltmak, bazı soğuk algınlığı ve öksürük ilaçları hızlı kalp atışını tetikleyebilecek uyarıcılar içerdiğinden reçetesiz satılan ilaçları dikkatli kullanmak.
MR uyumlu kalp pili (pacemaker, ICD= şoklayıcı kalp pili, CRT= üç kablolu kalp pili) taktırmak istiyorum ne yapmalıyım?
Günümüzde birçok markanın MR uyumlu kalp pili mevcut olup ülkemizde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Dokuz Eylül Üniversitesi Aritmi Merkezinde profesyonel ekip tarafından bu tedavi uygulanmaktadır.
MR uyumlu kalp pili ücreti ne kadar?
Sıklıkla sorulan bir soru olup SGK geri ödeme kapsamında olan bu tedavi ile ilgili ayrıntılı bilgiyi hekiminizden alabilirsiniz.
Cep telefonu kullanmanın kalp piline etkisi olur mu?
Elektrik ve mıknatıs kullanan ekipmanlar etrafında oluşan enerji alanları implante edilmiş kalp cihazınızın normal çalışmasını etkileyebilir. Elektrikli öğeler etrafında oluşan elektromanyetik enerji alanlarının çoğu küçük ve zayıftır ve kalp cihazınızı etkilemez, ancak yeni nesil akıllı telefonlar (iphone 12) güçlü bir enerji alanına sahip elektrikli öğeler cihazınızın sağladığı tedaviyi etkileyebilir. Cep telefonu kullanırken cep telefonunuzun kalp pilinizden en az 15 cm uzakta tutulması önerilmektedir. Ayrıntılı bilgiyi hekiminizden edinebilirsiniz.
Kalp pilim var uzun süreli yolculuk veya yurt dışı seyahat yapabilir miyim?
Uzun süreli seyahat klinik durumunuz ile ilişkilidir. Özellikle yurt dışı uzun süreli seyahatlerinizde (tatil, umre, hac gibi) pil ölçümüne ihtiyaç duymanız halinde hekiminiz veya ilgili firma tarafından izlenilecek yollar ile ilgili bilgi alabilirsiniz.
Kalp pili nasıl değiştirilir?
Kalıcı kalp pili bataryanızda doktorunuz tarafından belirlenen ERI veya EOL (acil olmayan değişim önerisi) uyarıları mevcutsa bataryanızın değiştirilmesi gerekmektedir. Minor cerrahi müdahale gerektiren kalp pili değişimi lokal anestezi altında eski pacemaker bataryası çıkarılarak yenisi ile değiştirilmektedir. Hastanede kısa süreli yatış gerektirmektedir.
Kalp pili olanlarda malülen emeklilik, engelli ve özür oranı kaç olur?
Kalp pili olanlarda malüliyet oranı altta yatan kalp hastalığı ile ilişkilidir. Bu oranın belirlenmesi için hastanemiz bünyesindeki sağlık kuruluna başvuru yapılması gerekmektedir.
Kalp pili diş çekimi ve dolgu olmaya engel mi?
Kalıcı kalp pili bulunan kişilerde diş çekimi veya dolgu gibi diş işlemleri yapılabilir. Endokardit (kalp içi dokuların veya cihazların enfeksiyonu) riskinizin belirlenmesi için doktorunuzla görüşebilirsiniz.
Kalp pili olanlar egzersiz yapılabilir mi?
Kalp pili olan birçok kişi, kalp pili veya ICD takıldıktan sonra egzersize veya yorucu aktiviteye geri dönme konusunda endişelidir. Ancak iyileştikten (ameliyattan en az 12 hafta sonra) ve enerji seviyeleriniz normale döndürdükten sonra egzersiz yapmanız kalp sağlığınız için eskisi kadar önemlidir. Modern kalp pilleri, kalp atış hızınızı güvenli bir şekilde ayarlamak için tasarlanmıştır ve egzersize göre ayarlanabilmektedir. Kalp pili implantasyonunuzdan önce aktif olsanız bile, vücudunuz iyileşene ve yönetilen kalp atışlarınıza uyum sağlayana kadar fiziksel yeteneğinizde azalma olabilir. Düzenli egzersiz yapmak, dayanıklılığınızı artırmanın ve eski fitness seviyenize geri dönmenin en iyi yoludur. Kalp pili sizi çoğu egzersiz türünün yapılmasını sınırlamaz ancak temas sporlarından kaçınmalısınız. Çarpışmak veya düşmek kalp pilinizi yerinden oynatabilir veya kalbinizdeki kabloları değiştirebilir. Yürüme, koşma veya bisiklete binme gibi ritmik aktiviteler çok daha güvenlidir. Ama en önemlisi, kalp pilinizden önce alıştığınız aynı seviyelerde egzersiz yapmayı beklemeyin. Yapmanız gereken uygun güvenlik önlemlerini almak, vücudunuzu dinlemek ve sizin için doğru olan antrenmanları yapmaktır. Egzersiz snasında baş dönmesi, göğüs ağrısı veya yorgunluk hissederseniz, derhal egzersiz yapmayı bırakın ve doktorunuzla görüşün.
Ritim Holter nasıl taktırabilirim? Kadın erkek farklılık var mı?
Kısa (24 saat) veya uzun süreli (3-5 gün) vücuda yapışkan ve kolay çıkarılabilir elektrodlar ile uygulanan ritim holter için aritmi merkezimizden randevu alabilirsiniz. Kadın veya erkek hastalar için uygulama farklı olmayan bu yöntem ile ritim bozukluğunuzun tanısı konulabilir. Daha uzun dönem kayıtlar için Event Recorder (olay kaydedici) cihazlar mevcut olup uygulaması ritim holter ile benzerdir.
Ani kardiyak ölüm (Ani kardiyak arrest) nedir?
Ani kardiyak ölüm (AKÖ), kalp fonksiyonu kaybından (ani kalp durması) kaynaklanan ani, beklenmedik bir ölümdür. Ani kalp ölümü, tüm kalp hastalığı ölümlerinin yarısından sorumludur. Ani kalp ölümü en sık 30’lu yaşların ortası ile 40’lı yaşların ortası arasındaki yetişkinlerde görülür ve erkekleri kadınlardan iki kat daha fazla etkiler. Ani kalp durması kalp krizi değildir. Kalbe giden elektrik sistemi arızalandığından ve aniden çok düzensiz hale geldiğinden ani kalp durması meydana gelir. Kalp tehlikeli derecede hızlı atar ve karıncıklar (ventriküller) titreyebilir (ventriküler fibrilasyon) ve vücuda kan iletilmez. İlk birkaç dakika içinde en büyük endişe, beyne giden kan akışının o kadar büyük ölçüde azalacağıdır ki kişi bilincini kaybeder. Acil tedaviye hemen başlanmazsa ölüm gelir. Acil tedavi, kardiyopulmoner resüsitasyon (kalp masajı) ve defibrilasyonu (elektro şok tedavisi) içerir. Kalp masajı, akciğerlerde yeterli oksijeni tutar ve göğse elektrik şokuyla (defibrilasyon) normal kalp ritmi geri gelene kadar beyne ulaştırır.
Ani kalp ölümüne ne sebep olur?
Ani kalp ölümlerinin çoğu, aritmi adı verilen anormal kalp ritimlerinden kaynaklanır. Hayatı tehdit eden en yaygın aritmi, ventriküllerden (kalbin alt odacıklarından) gelen uyarıların düzensiz, düzensiz bir şekilde ateşlenmesi olan ventriküler fibrilasyondur. Bu meydana geldiğinde, kalp kan pompalayamaz ve tedavi edilmezse dakikalar içinde ölüm meydana gelir.
Ani kalp durmasının risk faktörleri nelerdir?
Bir kişinin ani kalp durması ve ani kalp ölümü riskini artırabilecek birçok faktör vardır.
Önde gelen iki risk faktörü şunları içerir:
Ani kardiyak ölüm tedavisi nedir?
Acil müdahale derhal gerçekleştirilen hastalarda ani kalp durması tedavi edilebilir ve geri döndürülebilirdir. Ani kalp durmasından sonraki ilk dakikalar içinde tedaviye başlanırsa hayatta kalma oranı yüzde 90’a kadar çıkabilir. Ani kardiyak ölümün önlenebilirdir. Doktorunuzla düzenli takip randevuları almak, belirli yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, ilaçları reçete edildiği şekilde almak ve girişimsel prosedürler veya ameliyat (önerildiği şekilde) yaptırmak riskinizi azaltmanın yollarıdır. Doktorunuz size ne sıklıkta takip ziyaretleri yapmanız gerektiğini söyleyecektir. Gelecekteki ani kalp durması ataklarını önlemek için, doktorunuz kardiyak olaya neyin neden olduğunu belirlemek için tanısal testler yapmak isteyecektir. Testler arasında elektrokardiyogram (EKG), ejeksiyon fraksiyonu, ambulatuvar izleme, ekokardiyogram, kalp kateterizasyonu ve elektrofizyolojik çalışma testleri yer alabilir.
Bu yaşam tarzı değişiklikleri şunları içerir:
Sorularınız varsa veya bu değişiklikleri nasıl yapacağınızdan emin değilseniz doktorunuzla konuşabilirsiniz.
İlaçlar:
Ani kalp durması riskini azaltmaya yardımcı olmak için doktorlar, kalp krizi geçiren veya kalp yetmezliği veya aritmileri olan hastalara ilaç yazabilirler. Bu ilaçlar arasında anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri, beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve diğer antiaritmikler bulunabilir. Yüksek kolesterol ve koroner arter hastalığı olan hastalar için statin ilaçları reçete edilebilirler.
İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (ICD):
AKÖ için büyük risk taşıyan hastalar için önleyici tedavi olarak bir ICD takılabilir. ICD, aritmileri düzeltmek için tasarlanmış, kalp piline benzer küçük bir makinedir. ICD, kalp ritmini sürekli olarak izler. Çok hızlı, anormal bir kalp ritmi algıladığında, kalbin tekrar normal bir ritimde atmasını sağlamak için kalp kasına enerji (küçük ama güçlü bir şok) verir. ICD, ani kalp durmasından kurtulmuş ve kalp ritimlerinin sürekli izlenmesine ihtiyaç duyan hastalarda kullanılmaktadır.